Samandağlı Depremzedesi: “Zeytin ve Portakal Bahçelerimizin Suyuyla Buluşan Dereye Zehirli Asbest Döküldü”
Makale: YETENEK BAĞIŞI – Kamera: FURKAN ERDEM
Hatay İstanbul’un Samandağ ilçesinde enkaz enkazı Yeşilköy Mahallesi’ndeki depremzedelerin üzerine dökülmeye başladı. Mahalle sakinleri, enkazın zehirli asbest içerebileceği konusunda alarma geçti. Mahallede oturan Mehmet Ali Ergin, “Köyümüzün göbeğinde, dere yatağımıza, tüm zeytin ve portakal bahçelerimizin suyunun, yeşilliklerimizin buluştuğu dereye maalesef zehir yüklü asbest döküldü” dedi. su ihtiyaçları muhatap bulamıyoruz dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen sarsıntıdan en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’da enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Hatay’da çıkarılan enkaz, eskiden ‘Kuş Cenneti’ olarak anılan bölgeye dökülürken, son dönemde Samandağ’ın Yeşilköy Mahallesi’ndeki boş araziye dökülmeye başladı. Yerel halk ise enkazın zehirli asbest içerebileceğinden endişe ediyor.
“NEHİR YATAKLARIMIZA, TÜM ZEYTİN VE PORTAKAL BAHÇELERİMİZİN VE YEŞİLLİKLERİMİZİN SULARINA DÖKÜLEN ZEHİRLİ YERLİ ASBESTLER”
Yeşilköy Mahallesi’nde oturan Mehmet Ali Ergin, moloz yığınlarıyla ilgili endişelerini dile getirerek, “60 gündür içeride yanıyoruz. Çok büyük bir felaket yaşadık, sevdiklerimizi, akrabalarımızı, birikimlerimizi kaybettik. ama ondan daha acısı arkamızda gördüğünüz molozlar.Zeytin ve portakal bahçelerimizin yeşilliklerimizin su ihtiyacını karşıladığı derenin üzerine dökülen zehirli asbest yüklü muhatap bulamıyoruz. devlet kendi halkını bu kadar yok sayıyor.Bunun dünyada daha önce çok örneği var.Bu enkaz nasıl kaldırıldı,nasıl kaldırıldı?Öncelik birkaç şirketin kirası mı yoksa esnafın yaşam hakkı mı diye sorgulamaya başladık. Orada yaşayan nüfus” dedi.
“YETKİLİLERE SÖYLEDİK, BİLDİRDİK AMA GERİ DÖNÜŞ YOK”
Bölgedeki yetkililerle görüştüklerini ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Ergin, “Dünyanın dört bir yanından insanlar bizimle iletişime geçtiler. Buranın ne kadar elverişsiz olduğunu ve 10 yılın bizim için nasıl heba olacağını çok güzel anlattılar. Bunları yetkililere de birebir anlattık, bildirdik ama ne yazık ki bir cevap yok, aksine ‘Böyle olmamalı’ diyoruz. en azından altyapı.’
“BUNUN ANLAMI NEDİR, BULAMADIK”
Moloz dökmek için uygun başka bir alan olup olmadığı sorusuna Ergin, “Olamaz mı? Çok büyük bir coğrafya. Sadece Yeşilköy’den bahsetmiyoruz. Çevremizde sağımızda, sağımızda kocaman vadiler var. Kaldı. Ayrıca bunun cevabını da bulamıyoruz. Bunun cevabını da bulamıyoruz. Kaldırılması için bir sebep yok” yanıtını verdi.
“KAÇA SATIYORSUNUZ? BU BEDENLER NE KADAR SATILIYOR”
Japonya’da yaşanan depremlerin ardından yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarına da değinen Ergin, “Yıkılacak binanın üzerini kapatıyor ve orada ayırıyor. Zehirli, az zehirli ya da zehirsiz elementleri ayırıyor. Bir devletin bu kadar, devlet, vatandaşı düşünsün, anlaştığımız iki taşeron var, insanlar da ’30 kilometre gidersek daha çok mazotumuz olur’ diyorlar, burada bir bebek kanser olunca… Ne kadara sattınız? Onlar için?
“‘GELECEĞİZ, KALBİNİZE İLAÇ DÖKECEĞİZ. BİRKAÇ ŞİRKET BURADAN MİLYONLARCA DOLAR KAZANIYOR. SİZ DE ÇIKACAKSINIZ.’ BU SİSTEM”
Bölgede maskelerle yaşamak zorunda kaldıklarını vurgulayan Ergin, şöyle devam etti:
“İmkansız, maskesiz yaşamak imkansız. Sadece görüşme için çıkardım. Maske bir yana, bu toz kalkanları… Çadırlarda, açıkta yaşıyorsunuz, saksınızı koyuyorsunuz. ‘Yapmıyoruz’ diye kendi aşımızı yapıyoruz. Bu iktidara ‘sana muhtacım’ O tencere pişene kadar üzerinde toz vardı bu şartlarda yaşamak imkansız hale geliyor bunların başka amaçları yok bereketli toprakları, güzel doğayı, kültürü yok etmekten başka. ömürleri boyunca burada kardeşçe yaşamış.Çünkü bunun başka insani açıklaması yok.Çadır vermediniz 7-8 gün sonra yardıma geldiler.Birçok canımızı bu halde kaybettik.Buradaki insanlar hayatlarını bırakamazlar. toprak ve hayvan Biz çiftçiyiz çiftçiyiz çiftçi doğduk çiftçi olarak öleceğiz Bizi bu topraklardan ayıramazlar bize ‘Gitmezseniz sizi böyle ayırırız’ dediler. Geleceğiz kalbinizin molozunu biz atacağız.Birkaç firma buradan milyonlarca dolar kazanıyor. Para kazanıyor ve birkaç yıl sonra buradaki topraklar çoraklaştığında ayrılacaksınız.’ Sistem bu.
Samandağ’ın en yüksek ve temiz havasına sahip olan Yeşilköy’den bahsediyoruz. Onu yok etmenin kime ne faydası olacak? Eğer imanınız varsa, Allah’tan ufacık bir ilginiz varsa, bunun bedelini ağır ödersiniz.”