Ekonomi

Uzman son faiz artışını değerlendirdi: “Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti”

Uzman son faiz artışını şöyle değerlendirdi: “Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.”

İSTANBUL – Son faiz artışının piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini ve bu artışla birlikte KOBİ’lerin borçlanma maliyetlerinin arttığını belirten Dr. Yılmaz Sönmez, kararın ardından dolar kurunda yüzde 2’ye yakın düşüş yaşandığını da belirtti.

Common Mind Consulting Company Kurucusu ve CEO’su Dr. Yılmaz Sönmez, son faiz artışının piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Artışın KOBİ’lerin borçlanma maliyetini artırdığını belirten Sönmez, KOBİ’lerin sermaye veya işletme kredisi almasını zorlaştırdığını, bunun da KOBİ’leri etkileyeceğini ifade etti.

“Dolar kurunda yüzde 2’ye yakın bir düşüş yaşandı.”

Sönmez, “Son faiz artışı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti ve politika faizi 750 baz puanlık artışla yüzde 25’e yükseldi. Kararın ardından dolar kurunda yüzde 2’ye yakın bir düşüş yaşandı. Faiz oranlarındaki “şahin tonlu” artış, tüketicinin finansmana erişimini kısıtlayan uygulamalardan kaynaklandı ve KKM’den çıkış senaryosu ‘talebe dayalı enflasyonu’ sınırlamayı amaçlasa da reel sektörde çarkların dönüş hızını da yavaşlatacak gibi görünüyor Özellikle Türkiye gibi ekonomik dalgalanmaların sıklıkla yaşandığı ülkelerde bu keskin artışların, yapısal kırılganlıkları ile öne çıkan KOBİ’ler açısından önemli sonuçlar doğurduğunu belirterek, “Doğuruyor” dedi.

“KOBİ işletmelerin ciddi kan kaybetmesine neden oluyor”

KOBİ’leri bekleyen tehlikelere değinen Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerin en önemli ‘kanayan yarası’ olan nakit akışı ve likidite sorunları, böyle zamanlarda büyük boyutlara ulaşıyor. Birçok şirket kapanma ya da zombi şirket olma ikilemiyle karşı karşıya kalıyor. Artan faiz oranları.” KOBİ’lerin borçlanma maliyetleri artarken, KOBİ’lerin sermaye temini veya işletme kredisi almasını zorlaştırıyor. Finansmana erişim sadece makine, arazi, teknoloji vb. “yatırımlar” ile sınırlı değil. KOBİ’lerin günlük işlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan işletme sermayesi maliyetleri de artıyor. KOBİ’ler bu tür daralma dönemlerinde dünya çapındaki rakipleriyle rekabet edememe riskiyle karşı karşıya kalıyor. Yüksek finansman maliyetleri KOBİ’lerin daha büyük ve finansal açıdan daha güçlü rakiplerle rekabet etme kapasitesini zayıflatmaktadır. KOBİ’ler tasarruf etmeye çalışırken işten çıkarmalar veya işe alımlar duruyor. İstihdamı etkileyecek önlemler alıyorlar. Bu da istihdamın omurgası olan KOBİ işletmelerinin ciddi anlamda kan kaybetmesine neden oluyor” dedi.

“Gelecekteki yatırımlar için engel oluşturuyor”

Süreci değerlendiren Sönmez, “Artan finansman maliyetleri uzun süredir KOBİ’lere karlılıklarını unutturuyor. Bu da gelecekteki yatırımlar için engel oluşturuyor. Sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler, Türkiye’de istihdamın yüzde 71’ini, üretimin ise yüzde 37,3’ünü oluşturuyor.” itibar ve ihracatın yüzde 30,4’ünü oluşturuyor. Bu göstergeler KOBİ’lerin “sürdürülebilirliğini” ülke ekonomisi açısından stratejik kılmaktadır. Finansmana erişim koşullarının zorlaştığı günümüzde KOBİ’ler operasyonel maliyetlerini bile yönetmekte zorlanıyor. Ancak özellikle üreten ve ihracat yapan, istihdam yaratan ve tedarik zincirinde değerli bir konuma sahip olan KOBİ’ler farklı faiz oranıyla finansmana ulaşabiliyor ve devlet kritik dönemde KOBİ’lerin omuzlarından değerli bir yükü alabiliyor. Bu dönemde Devlet, KOBİ’lerin finansman maliyetini doğrudan sübvanse ederek, yüksek faiz oranlarının olumsuz etkilerini de hafifletebilir. Ayrıca riskleri bankalarla paylaşabilir ve KOBİ’ler için daha uygun kredi koşulları yaratabilir. KOBİ’lerin toplu iş kaybı yaşamamaları, üretimde daralma yaşamamaları ve rekabet avantajımızı kaybetmemeleri için buna ihtiyaçları var. “Almanya’daki KfW Bank, ABD’deki Küçük İşletme İdaresi ve ‘KOBİ dostu’ Güney Kore’deki ayrıcalıklı faiz oranları ve devlet destekli krediler bu dönemde ders niteliğinde olabilir ve KOBİ’leri ‘güvenli bir limana’ getirebilir. ‘ İçinde bulundukları darboğazdan.” konuştu.

“Bunu yaparken kırmamak önemli”

Bu uygulamaların bütünsel bir politika ışığında yapılması gerektiğini belirten Dr. Yılmaz Sönmez, “Bu politikaların öyle ince bir işçilikle uygulanması gerekiyor ki, bir alanı onarırken başka bir alana zarar vermek mümkün değil. Faiz oranlarında ayrımcılık” Özellikle makroekonomik istikrarı sağlamayı amaçlayan merkez bankaları için çok hassas bir konu olabilir ancak gerçek anlamda uygulandığında bu tür programlar KOBİ’lerin büyümesine ve istihdam yaratılmasına önemli katkılar sağlayabilir. Türkiye’de KOBİ’ler için zorlu finansal ortam. Ancak bu zorlu sürecin aşılmasında stratejik planlama, alternatif finansman yöntemleri ve devlet destekleri etkili olacaktır. KOBİ’ler için finansal darboğaz riski yüksek olsa da ‘stratejik müdahaleler’ ile bu riskler en aza indirilebilir. . Öte yandan KOBİ’lerin finansal sağlık açısından finansal röntgenlerini çekmeleri, gerçeklerle yüzleşmeleri ve bağımsız bir üçüncü gözle yani profesyonel finansal danışmanlarla çalışmaları gerekiyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu